Yeni keşfettikleri bir materyali kullanan doğaüstü bilimler uzmanı Hashimoto liderliğindeki bir grup bilim adamı uzun uğraşlar sonucunda 13 yaşındaki bir çocuğun hayaletini yakalamayı başarır. Hayaletin geçmişini araştırmaya başladıklarında son derece korkunç bir gerçekle karşılaşırlar. Bu hayalet çocuğun tehlikeli olabileceğine karar veren bilim adamları onu izole etmeye çalışırlar; ancak bunu yaparken daha güçlü ve vahşi bir enerjiyi serbest bırakırlar.

Nicole erkek arkadaşı Jess ile Texas’dan California’ya kaçmaktadır. Jess aktörlük deneyimi için gitmektedir fakat Nicole ailesinin baskısı altında bunalmış, onlara tek başına yaşayabileceğini ve kendi ayakları üzerinde durabileceğini kanıtlamak istemektedir. Nicole ihtiyaçları için bi mola vermek isteyince karşılarına çıkan ilk yerde dururlar. Tuvaletten çıkan Nicole Jess’i bulamaz ve Jess’in onu bırakıp gittiğini düşünür fakat bi süre sonra etrafı dolaştığında karşılaştığı kayıp aranıyor panosu ona herşeyi anlatmaktadır...

18 yaşına basan Kang Jae-kyung, büyükbabasının mirasının tek varisidir.Nefes aldığı her saniye daha da zenginleşen Kang Jae-kyung şımarık ve sorumsuzdur.Dostluklara, aşka, eğitime ve adalete duygusuna ihtiyaç duymaz.İhtiyaç duyduğu duyguların kapısını ona, sahip olacağı mirasın kolayca sağlayacağını düşünür. 18 yaşına bastığının ertesi günü büyükbabasının vasiyeti kendisine okuna Kang Jae-kyung büyük şaşkınlık yaşar.Mirasın hepsinin koşulsuz olarak tek varis olan kendisine verileceğini düşünen Kang Jae-kyung vasiyetname içerisindeki şartları sağladığı taktirde mirasın sahibi olabilecektir.Aksi taktirde mirasın hepsi hayır kurumlarına bırakılacaktır. Vasiyetnameye göre; varis GangWondo'daki Boram Lisesi'ne nakledilecek ve bir yıl sonra mezun olacaktır.Bu süre zarfında altındaki spor arabasını, kral dairesini, yazlık evini, kredi kartlarını ve miras kapsamındaki diğer tüm varlıklardan mahrum olacaktır. Kang Jae-kyung mirasa sahip olmak için vasiyetnamede yazan Kore'nin uzak taşralarından Boram'a otobüsle uzun bir yolculuk yapar.İlk başlarda eski alışkanlıklarını devam ettirmek istesede Boram kasabasında geçireceği bir yıl, Kang Jae-kyung'un mirasa uzandığı değil geçmişine, hatıralarına, aşkına ve çocukluğuna uzandığı bir yıl olacaktır.

Venedik'te tanışan iki genç "Tenacious D" isminde bir rock grubu kurarlar. Buldukları efsanevi menajer onları dünyanın en ünlü rock grubu yapma yolunda büyük bir maceraya sürükler.

İki güzel genç kadın, yozlaşmış polis tarafından sahte delillerle kandırılır. Korkarak kaçarlar ve onlara yardım sunan Barones tarafından bulunurlar ve kendilerini diğer birçok güzelliğin ve geceleri cinsel oyunlarının yanı sıra gün geçtikçe onun işçisi olarak bulurlar.

Ya rüyalar artık gerçek olursa? Kendi dünyasında yaşayamayı seven utangaç Stephane, Paris’te ufak bir apartman dairesinde yaşamaktadır. Yan dairesine taşınan Stephanie'ye aşık olmaya başladığını farkedince duygularını nasıl kontrol etmesi gerektiğini bilemez. Hayal dünyası o denli geniştir ki, bir süre sonra rüyalarındaki olayları kendi amaçları için kullanabilmeyi başarır.

İran’daki kadınlara has yasaklardan biri de stadyumda futbol müsabakalarını izlemeleridir. 2006 yılında gerçekleşen Dünya Kupası’na katılmak üzere olan İran milli takımı, son derece kritik bir maça çıkmaya hazırlanmaktadır. Eğer maçı kazanırsa bu önemli organizasyona katılacaktır. Bu kader maçını canlı olarak izlemek isteyen bir grup kadın stadyuma girmenin ilginç bir yolunu bulurlar. Erkek kılığına bürünerek. Bu grubun bir kısmı farkedilmeden girmeyi başarsa da bazıları polis tarafından fark edilir ve gözaltına alınır.

Sağlam ve sevgi dolu bir birlikteliğin zaman içerisinde yıpranmaya başlamasının ardından, ilişkilerini tekrardan yoluna koymaya çalışan bir çiftin kimi zaman komik, kimi zaman acı verici ama daima eğlendirici yolculuğunu anlatan sıradışı bir romantik komedi.

Manhattan’da bir ölümcül virüs dolanmaktadır. Korkutucu olan bu virüsün fareler yoluyla insanlara bulaşmasıdır. Bu gizemli virüse bulaşan farelerin ısırığı kurbanları birer taşıyıcı zombiye dönüştürür.Mulberry Sokağında oturan altı kiracı bu virüse bulaşmamak için apartmanlarına sığınmışlardır.Mutantlarla ve ölümcül farelerle korku dolu bir savaş başlar.

D.H. Lawrence’ın başyapıtının ilk kez bir kadın yönetmence yapılan sinema uyarlaması, sanayileşme çağındaki İngiltere taşrasında, yüksek tabakadan genç bir kadının yaşadığı duygu karmaşasını izliyor. Lady Chatterley’in kocası savaşta sakatlanmıştır; yaşamları durgun ve tekdüzedir. Cinsel doyumsuzluğu, genç kadını alt sınıftan bir koru bekçisiyle ilişkiye iter. İkisinin aşkları yol aldıkça genç kadın bir yandan yaşam sevinciyle dolarken bir yandan da toplumun hedefi haline gelir.

Bir prensesin iki aşk arasında vereceği karar ve bu durumdan dolayı yaşadığı sıkıntılar konu alunmış.Bakalım prenses saray aşcısını mı yoksa prensi mi kendisine eş seçecek?Herkese iyi seyirler...

Kasabaları’nın satılacağını öğrenen İrlandalı köylüler, kasabalarını kurtarabilmek için ihtiyaçları olan parayı aralarında bir şiir yarışması düzenleyerek toplayabilecekler mi?

Bekarlığı hayat tarzı olarak benimsemiş Mel,dairesini güzel ve çekici bir biyologla paylaşınca tüm düzeni değişir...Bekar hayat yaşamayı seçmiş bir adam apartman dairesini güzel bir biyologa kiralayınca uzun zamandır eksikliğini hissetdiği duygusallığı tekrar yakalar.Bu yeni duygularla baş edilebilmesi için yanında en çok güvendiği dostları balığı ve kurbağası vardır.

Efsaneye göre güneyin en azılı suçlularını barındıran Isla de la Roca Hapishanesi şeytan tarafından yaratılmıştır. Ürkünç bina yüzyıllarca cinayet ve vahşetlere tanık olmuştur ve intikam peşindeki hayaletlerle doludur. Death Row Mahkum ve gardiyanlar arasındaki kanlı bir çarpışmadan sonra boşaltılan hapishane; terk edilmiş, lanetli bir bina olarak tanınmaktadır. Bir polisin ölümüyle sonuçlanan soygundan kaçan bir grup suçlu bu boş binaya saklanır. Ölüm Sırası Bu sırada bir belgesel ekibi de binanın tarihçesini anlatacakları çalışma için adaya gelir. İki grup bu lanetli mekanda karşılaşır, ölüm şimdi her yerde kol gezmektedir.

Film liseli gençlerin nasıl kötü yollara başvurduğunu anlatıyor. Sex, uyuşturucu, içki ve kumar gibi kötü alışkanlıkların gençlerimize bulaşma sebebplerini derinlemesine sizlere sunuyor. İzlemenizi tavsiye edeceğimiz bir yapıt sizlerle...

15 Ocak 1947'de, Los Angeles'da boş bir arsada, işkence edilerek öldürülmüş genç ve güzel bir kadının cesedi bulunur. Kurban, gazete manşetlerine Siyah Dalya olarak geçmiştir ve ölümü Kaliforniya tarihinin en büyük insan avını başlatır. Bucky Bleichert ve Lee Blanchard kendilerini Siyah Dalya soruşturmasının tam ortasında bulurlar: İki polis, iki sert erkek, iki arkadaş ve aynı kadına aşık iki rakip. Ancak Siyah Dalya ikisinin de takıntısı haline gelecektir. Hayatıyla ilgili her şeyi bilmek, katilini yakalamak ve ona ölümünde bile sahip olmak isteyecekler, araştırmaları onları savaş sonrası Hollywood'un karanlık yüzüne, ölü kadının hayatının ve ölümünün derinliklerine götürecektir...

Üstün dövüş yeteneklerine sahip bir sirk çalışanının yeraltı dövüşlerine katılması ve bu durumdan kurtulmaya çalışması işleniyor. film gerek görsel efektleriyle gerekse dövüş teknikleriyle size keyif dolu saatler sunuyor...

Kocasına ihanet edip sevgilisiyle kocasını öldürme kararı alan Annie bu yaptıklarına pişman olacaktır. Kocası ona büyük bir sürpriz hazırlamaktadır...

Dört kardeşin anne ve babaları ölmüştür. Aslında anne ve babalarının ölümü normal bir ölüm değildir. Esrarengiz bir şekilde ölmüşlerdir. Bu dört kardeş tek başlarına kalmışlardır. Artık onları karanlık günler beklemektedir...iyi seyirler...

Hong Kong aksiyon türünün soluk soluğa izleyeceğimiz bu örneğinde Infernal Affairs üçlemesinden tanıdığımız usta oyuncu Edison Chen başrolde yer alıyor. Gözünü hırs bürümüş Kamboçyalı suikastçı, Hong Kong’daki “iş”ini bitirmiş, polisten kaçmaktadır. Peşindeki dedektif, ekibindeki en iyi adamları öldüren suikastçıyı bulmaya kendini adamıştır. Bu yolda inanılmaz yöntemlere başvurup intikamını alacaktır..