Kaal ve Ekibi İnsan-Hayvan Mutantlar yaratarak Dünyaya korku salmaktadır. Krrish ve Bilimadamı olan Babası hem dünyayı hemde ailesini kurtarmak zorunda ve Kaal ile Karşı karşıya gelerek büyük bir Müdacele içine gireceklerdir.

Yıl 1644, Moliere henüz 22 yaşında. Boğazına kadar borca batmış durumda ve odacılar tarafından aranıyor. Tiyatro sahnesine trajediyle çıkmak istiyor fakat bu konuda oldukça kötü olduğu kendisine hatırlatılıyor. Alacaklıların şikâyeti üzerine hapse düşen Moliere birden bire ortadan kayboluyor... İşte bütün hikâye de burada başlıyor. Bütün bu zaman içinde neredeydi Moliere? Genç ve güzel Markiz Celimene'i baştan çıkarmak için Moliere'den yardım isteyen ve onu hapisten çıkaran Jourdain (Fabrice Luchini) adlı bir zenginin evindedir Moliere. Kendi tiyatro grubundan uzunca bir süre uzak kaldığı bu dönemde Moliere hala Jean Baptiste'dir ve bu süreçte komedinin ustası Moliere olur. Markiz'i tavlaması için Jourdain'ın evinde kendisine tiyatro dersleri veren Moliere, bu arada Jourdain'ın güzel karısı Elmire'e (Laura Morante) âşık olur. Eve geldiğinde kendisini Tartuffe (Moliere'in en başarılı oyunlarından birinin ve karakterinin adı) olarak farklı bir kimlikle tanıtan Moliere, Elmire'e tiyatrocu olduğunu ve trajedi oynamak istediğini söylediğinde, Elmire ona turnelere çıkması gerektiğini, şehir şehir, kasaba kasaba gezip oynamasını ancak bu şekilde ünlenebileceğini söyler. Moliere ve Elmire bu kaçamak aşk ve tiyatro yolculuğuna beraber çıkmak isteseler de koşullar buna el vermeyecektir. Olayı fark eden Jourdain, Moliere'i yanına çağırıp karısının bir aşığı olduğunu ve onu gördüğü yerde boğmak istediğini söyler. Moliere olduğunu biliyordur fakat bunu direk yüzüne söylemez. Ve aralarında gizli bir anlaşma geçer, Jourdain kızını isteğinin dışında sevmediği bir erkekle evlendirmek üzeredir, Moliere, Jourdain'a karısının mutlu olmasının kızının da mutluluğuna bağlı olduğunu ve kızını sevdiği adamla evlendirmesi karşılığında karısının mutlu olacağını ve aşığını terk edip kendisine döneceğinin, yani Moliere olarak aradan çıkacağının sözünü verir. Ve sözünde durur...

Sarah 13 yaşındadır. En iyi arkadaşı Charly ile birlikte oldukları adamların sayısını unutmuştur. Sarah 18 yaşındaki Lukas ile bir sohbet odasında tanışmıştır. Hayatında ilk defa bir ilişki içinde olmak ister. Ama Lukas da acaba böyle mi düşünüyordur? Yoksa sadece Sarah’ı kullanıyor mudur? Charly ise bu arada doğmamış çocuğu için baba bulmaya çalışmaktadır. Sarah’nın annesi de kızının artık bir ergen olmadığı gerçeğiyle baş etmeye çalışmaktadır.

Şans sayesinde yuri orlov en büyük yeteneğini keşfeder: yasa dışı silah ticareti çeki temiz çıkan herkese mal verirken bir yandanda kardeşinin yardımıyla silah işindeki en büyük vurgununu gerçekleştirir. Bugüne kadar istediği herşeye ulaşmasını sağlayan hızlı zekası ve becerisi, ısrarla peşine düşen interpol ajanından da (ethan hawke) kurtulmasına yardımcı olur. Ancak cesaretinin zirvesindeyken müşterilerinin sağlayabileceğinden daha fazlasını talep edebileceğinin farkına varır ve zamanla korumaya çalıştığı insanlar üzerinde ölümcül bir sorumluluk haline gelir.

Majin Buu ile olan son savaşın ardından galaksinin bir kısmı harap olur ve savaşın etkileri yıkım tanrısı Bills’i uzun uykusundan uyandırır. Bills evrendeki dengeyi korumak amacıyla yıkım yapan bir savaşçıdır. Uykusundan uyandığında kendisinden sonraki en büyük yıkımcı Frieza’nın bir Saiyan tarafından yenildiğini öğrenir. Bu durum ilgisini çektiği için dünyaya yönelerek Son Goku’ya meydan okuyacaktır.

Diana (Lindsay Burdge) genç ve çekici bir öğretmendir. Texas’ta bir banliyo okulunda hem öğrencilerine hem meslektaşlarına oldukça cazip gelmektedir.

Yoksulluk içinde yaşayan Hwa-yeon (Jo Yeo-jeong) kendisini kralın cariyelerinden biri olarak sunmaya karar verir. Saraya girer girmez, iki adam megaloman ve içkici Büyük Prens Seong-won (Kim Dong-wuk) tarafından yakalanır. Kwon-yoo (Kim Min-joon) ise Hwa-yeon için duyduğu arzu ortaya çıkarsa her şeyini kaybedecektir. Siyasi entrikalar bu aşk üçgenini etkilemeye başlayınca, saray bu karakterlerin yaşam mücadelesi vereceği bir tutku ve takıntı yeri haline gelecektir.

İlk film kaldığı yerden devam ediyor… The last name' de ilk filmin sonlarında karşımıza çıkan Misa ya ağırlık verilmiş. Kendisini uzun zamandır izleyen ve ona hayran olan jealous adlı ölüm meleği Misa tam öldürülmek üzereyken kendini feda eder ve onun ömrünü uzatır.Böylelikle ölüm meleğinin defteri de Misanın eline geçmiş olur. Deftere dokunmasıyla Jealousun isteği üzerine onu korumak için dünyaya gelen Rem adlı ölüm meleğiyle tanışır. Light hala arzuladığı dünya düzenine geçmek için L'i geçmek zorundadır fakat bunu başarabilmiş değildir.Misa geçmişinde yaşadığı bir takım olaylar sebebiyle Kiraya (Light) büyük bir hayranlık duymakta ve onu desteklemektedir. Artık kendisini de 2. Kira ilan etmiş ve Lightla güçlerini birleştirmek için onu aramaya karar vermiştir. Diğer yandan L ve polis teşkilatı hala Kiraya ulaşmak ve olayları çözebilmek için çalışmaktadırlar..

Ben, kimseye benzemeyen birisidir. Kendine özgü hayatı olan Ben, dış dünyadan bağımsız bir şekilde yaşamını sürdürmektedir. Gününün büyük bir kısmını internet üzerinden “Archlord” isimli oyunu oynayarak geçirmektedir. Oyunda, çok güçlü, saygı duyulan bir karakteri vardır. Ben'in en büyük hayali, gerçek hayatta da oyundaki gibi bir karaktere sahip olmaktır. Fakat “Otizm” adı verilen hastalığı yüzünden bu hiç te kolay değildir. Sürekli arkadaşlarının şakalarına maruz kalan, dışlanan Ben'in yardımına “Archlord” oyunundan tanıştığı Scarlite adlı kız koşacaktır...

Bir sivil savaş gazisi olan yüzbaşı Woodrow Algren, 1870'lerin sonunda Winchester silahlarının sözcüsü sıfatıyla Japonya'yı ziyaret eder. Amacı; İmparator Meiji'nin askerlerini eğitmek ve silahlarının tanıtımını yapmaktır. Meiji'nin silahlarla donatılmış ordusu kalan son samurayları yok etmek için hazırlıklarını yaparken yüzbaşı Algren bir çatışma sırasında sakatlanır ve samuraylara esir düşer. Algren esir düştükten sonra samurayların lideri Katsumoto'dan onur ve savaş konusunda çok şey öğrenir ve iki taraf arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.

Joker bir anda dünyayı bir tuğla gibi yok etmek Lex Luthor ile takım olacaktır. Onları durdurmak için Batman, Superman ve Justice League üyelerinin geri kalanları ise bu savaşta onlarla birlikte olacaktır.

Mankenlerden oluşan bir grup insan kendilerini karanlık bir fabrikanın içerisinde kapana kısılmış vaziyette bulur. Karşılarında onların kanına susamış, insan yiyen bir grup insan vardır. Korkunç bir ölüme çok yakınlardır.