Kadınların yönettiği, erkeklerin ise kara çarşaflar giyerek kadınlara kölelik ettiği bir krallıkta, kraliçenin yeni varisi yakında tahta çıkacaktır. Fakat öncelikle kendine bir koca adayı bulmalıdır. Prenses, sarayda bir balo düzenleyecek ve katılanlar arasından birini seçecektir. Prensesin kocası olma hayalleri kuran Jacky (Vincent Lacoste), kötü kalpli amcası ve kuzenleri tarafından baloya götürülmez. Jacky, her ne olursa olsun mucizelere inanmaktadır.

Tiana isimli genç ve güzel bir prensesle prenslik günlerine dönmek için umutsuzca çabalayan yüssüz bir kurbağa gecenin birinde karşılaşırlar. Tiana,kurbağacığa acır ve onu bir kerecik olsun öpmeye razı olur. Ancak, ortada bir sorun vardır; zira öpücükten sonra Tiana'da bir kurbağaya dönüşür. Hem de çok güzel bir kurbağaya... İki kurbağa neler olup bittiğini anlamak için New Orleans bataklıklarında yaşayan cadı doktoru bulmak zorundadır.

Film 26 Ekim 1597 günü gerçekleşen Myeongryang Savaşını ele alıyor. Emrinde yalnızca 12 gemi bulunan Amiral Yi Sun-Shin (Choi Min-sik), 100'den fazla gemiye sahip Japon donanmasına ve komutan Kurushima Michifusa (Ryu Seung-ryong) ile karşı karşıya gelir. Az sayıda gemi ve bir avuç askerle güçlü Japon Ordusu'yla karşılaşan Sun-shin'in başarı şansı çok azdır.

Thea (Lindsay Lohan), yayınevinde çalışan genç bir kadındır İşten atılma tehlikesiyle karşılaşınca patronuna hamile olduğunu söyler Bu şekilde işini koruyacağına inan Thea, hamile olduğu haberinin yayılması üzerine yalanını sürdürmek zorunda kalır Bu şekilde hamile olmanın getirdiği çeşitli ayrıcalıklardan da yararlanacaktır Ancak 9 ay boyunca hamile rolü yapmak hiç de kolay değildir…...

Büyük ve zorlu bir fırtınanın ardından güzel ve etkileyici bir deniz kızı olan Aquamarine kendini kıyıda bulur. Karşılaştığı iki genç kızın ise hayatları onu gördükleri andan itibaren değişecektir. Güzel deniz kızı bir cankurtarana aşık olduğunda ise bu iki genç kızdan sevdiği erkeğin kalbini kazanmak için yardım ister.

Muhteşem Merlin Camelot’a geri döner. Krallık kolayca zarar görebilecek haldedir. Jack’in yardımıyla karanlık ve bilinmeyen tehlikelerle savaş başlamıştır.

O, ABD istihbaratının yeryüzündeki en iyi adamı, yakınındaki kimsenin hayatta kalamadığı, tehlikeli bölgelerde görev yapan bir ajandır. Roger Ferris (Leonardo DiCaprio) son gizli görevinde ifşa olan sahte kimliğinden başka kimliği olmayan, hayatını güvenli telefon hattının diğer ucundaki duygudan yoksun sese emanet etmiş biridir. CIA’in kıdemli elemanı Ed Hoffman (Russell Crowe) lüks bir semtteki evinin oturma odasındaki dizüstü bilgisayarından, başının üzerinden geçen mermilerden korunmak için siper aldığı sırada dahi Ferris’in hareketlerini dikte ederek savaş yönetmektedir. Ortaya yeni çıkmış bir terörist lider, dünyanın en iyi istihbarat örgütlerini atlatarak dünya çapında bir bombalama kampanyası başlatmıştır. Onu kandırabilmek için, Ferris’in yeraltı finans örgütleri ve umutsuz şehitler arasına sızması, bunu yaparken de Ürdün Özel Operasyonlar Birliği’yle eğreti bir işbirliğine girmesi gerekecektir. Görevi onu Irak, Ürdün, Washington ve Dubai arasında getirip götürecektir. Ama Ferris, hedefine yaklaştıkça, kendini aynalarla dolu bir koridorda gibi hissedecektir çünkü müttefikler ancak son aldatmacalarında olduğu kadar iyidirler, ve güven, tüm taktiklerin en tehlikelisidir.

Kayıp oğlunun seyahat halindeki bir karavanda tutulduğuna inanan bir anne, 3 yıl önce oğlunun ortadan kaybolduğu El Hierro adasına geri döner. Film yarı çılgın annenin oğlunu arayış macerasını anlatıyor.

Kale Brecht, babasının kazayla trajik ölümünden sonra girdiği bunalımı atlatmaya çalışan sorunlu bir gençtir. Asık yüzlü, içine kapanık ve çekingendir. İşlediği küçük bir suçtan dolayı yargıç tarafından ev hapsi cezasına çarptırılır. Annesi Julie ise evin geçimini sağlayabilmek için gece gündüz çalışmaktadır. Tek isteği kayıtsız ve bezgin davranışlarda bulunan oğlunun ihtiyaçlarını karşılayabilmek ,ona babasının eksikliğini hissettirmemek ve iyi bir gelecek sağlayabilmektir.

Marie, liseden beri birlikte olduğu sevgilisi Eric'le birlikte mutlu bir hayat sürmektedir. Çıkmaya başlamalarının üstünden 10 yıl geçtikten sonra bir ev alıp birlikte yaşamaya başlarlar. Ancak böyle bir hayata hazır olmadığını düşünen Marie, beklenmedik bir şekilde Eric'i terkeder.Yaşı ilerledikçe çekiciliğinin de azaldığının farkında olsa da Marie kendini cesaretle gece hayatının kollarına bırakır. Yakın arkadaşları Sandra, Judith, Myriam ve Gwen'le birlikte hem özgürlüklerinin sınırlarını anlamaya çalışırlar, hem de bir erkekle ya da erkek olmadan nasıl mutlu olacaklarının yollarını bulmaya gayret gösterirler.

Dünyanın en büyük yağmur ormanı Amazon’un içinde üç boyutlu bir yolculuğa var mısınız? İnsan eline doğmuş, insan elinde büyümüş kapuçin maymunu Sai, içinde olduğu uçak fırtınada düşünce balta girmemiş Amazon ormanlarında kaybolur. Doğadanın tuzaklarına karşı hazırlıksız olsa da, bu yolculukta jaguardan, timsahtan tutun da boğa yılanına, tapire, dev susamuruna kadar her tür hayvanla karşılaşacak ve çok geçmeden, hayatta kalmak için, ille de kendine benzeyen maymunları bulması gerektiğini anlayacak.

Zamanlama, kader ve aşk üçgeni üzerine kurulu olan 'Silding Doors', rastlantılar, zor verilen kararlar ve tekdüze yaşamların süregeldiği modern dünyada, sadece bir kaç saniyelik gecikmenin insan hayatını nasıl değiştirebileceğini sergileyen bir film.