Film, patronu Min Tae-Koo tarafından rehin tutulan Seul Polis Teşkilatının en iyi kriz müzakerecisi Ha Chae-Yoon’un patronunu kurtarmak için verdiği mücadele anlatmaktadır.

Marlo yeni doğan bebeğiyle birlikte olmak üzere üç çocuk annesi bir kadındır. İki çocuğuyla uğraşmasının yanı sıra yeni bebeği de onu bir hayli yormaktadır. Kız kardeşinin perişan halini gören erkek kardeşi ona yardımcı olması için bir gece dadısı tutar. İlk başta durumu savurganlık olarak gören Marlo, genç dadı hakkında emin olmasa da zamanla düşünceli, sürprizlerle dolu ve bazen de zorlu bir genç kadın olan Tully ile güçlü bir arkadaşlık geliştirir.

Kötü niyetli bir seri katil, Avusturya, Viyana'daki fahişeleri hedef alıyor. Taksi şoförü olarak çalışan sert bir genç kadın cinayetlerden birine tanıklık ediyor ve hedef oluyor. Polisten yardım almıyor, bu yüzden onu durdurmalıdır.

“Biçim, doğru anlatıyı bulma çabasından yola çıkar. Bu filmin biçimine baktığınızda, gördüğünüz şey gerçekten de sıradan olmayan bir film.” Scarlett Johansson dünyaya erkek otostopçuları yakalamak için gönderilmiş bir uzaylıyı oynuyor. Ne kadar donuk ve buz gibi görünse de, dolgun kırmızı rujlu dudaklardan kürk mantosuna noir filmlerinden çıkma bir femme fatale’den çok farkı yok aslında. İskoçya’nın ıssız mahallelerinde araba süren bu seksi kadının neyin peşinde olduğu ya da kim olduğu hakkında bir fikrimiz yok. Kült filmleri ve videolarıyla tanıdığımız Jonathan Glazer uzun yıllar sonra gene tuhaf ve görselliğiyle zihin açıcı bir filmle karşımızda. Halüsinatif ve rüya gibi sıfatlarını sonuna kadar hak eden film, sosyal gerçekçi bir arkaplanda oldukça tensel ve duyusal bir biçimde sizi yavaş yavaş içine çekiyor. Michel Faber’in aynı adlı kült romanından uyarlanan film, insan olmaya ve hissetmeye dair bir meditasyon adeta. Yarattığı etkiyle uzun bir süre derinizin altında kalacağı kesin!

Film, bir çiftin Tayland'da edindikleri birbirinden tamamen farklı deneyimlerini ve eş zamanlı olarak geriye dönüşlerle New York'taki geçmişlerini aşk, arkadaşlık ve pişmanlık üçgeninde anlatmaktadır.

Başarılı bir bankacı karısını bir araba kazasında kaybettikten sonra hayatını yeniden gözden geçirir.Davis Mitchell karısını trajik bir araba kazasında kaybetmiş başarılı bir bankacıdır. Kayınpederi Phil’in baskılarına rağmen bir türlü kendini toparlayamamıştır ve giderek kontrolünü kaybetmektedir. Bir gün hastanede parasını kaptırdığı otomatı üreten şirkete bir mektup yazar. Oldukça düzenli yazılmış bu şikayet mektubu, şirketin müşteri temsilcisi Karen Mareno’nun dikkatini çeker ve aralarında mektup arkadaşlığı başlar. Yas tutmayı beceremeyen Davis ile kendi duygusal sorunlarıyla uğraşmakta olan Karen, kendilerini tuhaf bir ilişkinin içinde bulurlar. Karen ve oğlu Chris’in yardımıyla Davis, işe önceki hayatını yavaş yavaş yıkarak başlayacaktır. Gece Vurgunu ve Son Şans gibi parladığı filmlerin ardından Jake Gyllenhaal, bugüne kadarki en incelikli performanslarından birisiyle karşımızda. Hiç yabancısı olmadığı bir alana geri dönen Jean Marc-Vallée ise, erkeklik hallerini çok güzel tersyüz ediyor ve yılın en iyi filmlerinden birisine imza atıyor.

Hong Seol sıradan bir üniversite öğrencisidir. Öğrenim ücreti ve geçim masraflarını ödemek için yarı zamanlı işler yapmakla meşgul. Yoo Jung aynı üniversitede kıdemlidir. Mükemmel görünüyor. Zengin bir aileden geliyor, başkalarına karşı nazik bir tavrı var ve yakışıklı. Ancak Hong Seol, Yoo Jung ile rahat hissetmiyor. Birden Yoo Jung gelir ve onunla konuşur. Çıkmak istiyor.

Wimie... / ...adına’yla Teddy ve Beden’le En İyi Yönetmen ödüllerini kazandığı Berlin Film Festivali’nden Yüz’le Jüri Büyük Ödülü alan Polonyalı yönetmen Malgorzata Szumowska, yüz nakli ameliyatı üzerinden derin bir kimlik ve toplum eleştirisi yapıyor. Filmin ana karakteri, Polonya’da bir kasabada yaşayan ve buradan kaçma hayalleri kuran, metal müzik hayranı Jacek. Dünyanın en büyük İsa heykelinin inşaatında çalışan Jacek’e geçirdiği iş kazasının ardından Polonya’nın ilk yüz nakli uygulanır. Ameliyatın ardından herkesin Jacek’e karşı davranışı değişir. Kimlik, beden ve toplum politikalarına ciddi ancak kara mizahı ihmal etmeyen bir bakışla yaklaşan Szumowska, filmini “yetişkinler için bir masal” olarak tanımlıyor.

Kökeni arayan bir yetim oğlan. Genç bir prenses ölümcül Dragon City'de esir tutuldu. Jim ve arkadaşı Luke bir ömür boyu arayışında gizemli toprakları keşfediyor.

Ruhani güçleri olan Arthur’a hayal ve gerçek arasında bir palyaço görünür. Ona şeytani bir varlığın kızının ruhunu yok etmek için geri döndüğünü ve bunun olmasını önlemek için önlemler alması gerektiğini söyler.

Yedi Ölümcül Günah 2018 yapımı animasyon filmi , 3.000 yıldan fazla bir süre mühürlenmiş bir canavarı diriltmeye çalışan güçlü iblislere karşı gökyüzü halkına yardım kahramanımız yine iş başlındadır.Bakalım bu mücadeleyi kim kazanacak.

İmparatorluk görevlisi ve üç hain çocukluk arkadaşları onu avlamak için emretti ve yanlışlıkla gömüldü ve zaman içinde donmaya devam etti. 400 yıl sonra geçiyorlar ve geride bıraktıkları savaşı sürdürmek için buz çözülüyorlar.